Afet Eğitimi Hazırlık Günü 12 Kasım




AFET EĞİTİMİ HAZIRLIK GÜNÜ

EĞİTİM VE TOPLUM BİLİNCİ
• Eğitim, uygarlıkların vazgeçilmez gereksinimidir.
Eğitimin amacı, insan ve toplum yaşamını kolaylaştırmak, güzelleştirmek, zenginleştirmek, iyileştirmek, kişiyi ve toplumu mutlu kılmaktır. Eğitim
bilgi, akıl, zekâ, kültür, zevk, etik gibi değerlere
dayanan ve kişinin doğuşundan başlayıp hayatının sonuna kadar devam eden bir süreçtir.
• Eğitimde atılan her bir adım, toplumun duyarlılık
bilincini, yaratıcılığını, akılcı düşünme gücünü,
doğal yeteneklerini ve becerilerini geliştirmek
için gereken gücü artırmaktadır.
Depremin yol açacağı zararları azaltmak için;
• Üretim kalitesinde yüksek bir standart sağlamak,
denetim mekanizmalarını etkili işletmek gerekir.
Dolayısıyla devlete, yerel yönetimlere, meslek
odalarına, sivil toplum kuruluşlarına, mimar,
mühendislere ve medyaya çok büyük sorumluluk düşmektedir.
• Yukarıda sayılan bütün unsurları denetleyecek,
standartları yüksek tutmaya zorlayacak olanlar; bilgili, bilinçli ve sorumlu bireyler olmalıdır.
Yurttaşlar sadece tüketici değildir. Deprem kayıplarından bireyler de doğrudan doğruya sorumludur.
Sonuç olarak,
• Depremden korunmanın ilk ve tek yolu, bilgili,
bilinçli, sorumlu yurttaşlar yetiştirmektir. Bütün
bunların başarılabilmesi için de afet eğitimine
okul öncesinden başlanmalıdır.
• Çağdaş eğitimin gereği olan düşünme, araştırma,
irdeleme ve tartışma yeteneklerini geliştirmek
için eğitim programlarında yeniden düzenleme
yapılması zorunludur.
• Geçmişte yaşanan can ve mal kayıplarına yol
açan büyük depremlerden ders alınarak öncelikle
deprem olmadan yapılması gereken çalışmaların
tamamlanması halinde deprem zararlarının en
aza indirilmesi büyük ölçüde eğitim çalışmalarına verilecek ağırlıkla mümkün olacaktır.
Birey ve toplumun deprem konusunda eğitilip
bilinçlendirilmesi öncelikle örgün eğitim sistemi
tarafından gerçekleştirilmeli, aynı zamanda yaygın
eğitim yoluyla örgün eğitim dışında kalan geniş
halk kitlesinin eğitimine önem verilmelidir.
Bilinmelidir ki;
İnsanlarımız deprem sırasında kendilerine öğretilenlerin tümünü özümsese bile yıkılan bir binadan kurtulma şansları çok düşüktür. Bu nedenle
Türkiye’deki tüm binaların sağlamlık envanterleri
çıkarılarak deprem sırasında yıkılması olası binaların nasıl güçlendirileceği konusunda toplumun
bilgilendirilmesi gerekir.
Ülkemizde,
• Gerek kent merkezleri, gerekse kırsal alanlarda
bulunan ve kültürel mirasımızı oluşturan tescilli
veya tescilsiz sivil mimarlık örneklerinin, anıtsal
ve antik yapıların, arkeolojik alanların, özgün
kentsel dokuların korunması ve gelecek nesillere
aktarılması, kültürel mirasımızın sürdürülebilirliğinin ve yaşanılabilirliğinin sağlanması adına önem
taşımaktadır
• Deprem sonrası hasar tespiti, önlem ve uygulamalara yönelik yapılan işlemlerin, deprem öncesinde mevcut yapı stokunun envanter çalışmaları
sırasında ele alınarak, güçlendirme gerektiren
yapılar için; sağlamlaştırma, bütünleme, yenileme, yıkılacak durumundaki yapılar için, yeniden
inşa etme önerilerinin getirilerek yapısal dayanımın artırılması ve kullanıcıların eğitilerek bilinçlendirilmesi ve bu konuda uzman mühendislerin
yetiştirilmesi, çok çeşitli uygarlıklara ev sahipliği
yapmış olan ülkemizdeki zengin kültürel mirasın
korunarak yaşatılmasına katkı sağlayacaktır.
Deprem Konusunda,
1. Çok disiplinli araştırmaların kurumsallaştırılması
için yöntemler geliştirilmeli, ulusal araştırma
programı çerçevesinde iki yılda bir ulusal sempozyum yapılmalı, genç araştırmacılara burslar,
başarılı araştırmalar için ödül programları geliştirilmelidir.
2. Kamu yöneticileri için afet yönetimi konusunda,
risk belirleme, zarar azaltma, müdahale ve iyileştirme gibi konuları kapsayan bir eğitim programı
gereklidir. Kamu kuruluşlarının gereken önlemleri
alması ve tüm personelin eğitimli olması açık bir
sorumluluktur. Bu programda afet yönetiminde
halk katılımının önemi ve gerekliliğine yer verilmelidir
3. Üniversitelerimizde jeoloji, jeofizik, inşaat mühendisliği, mimarlık, kent planlaması v.b. meslek
öğretimi yürüten bölümlerde günümüzde uygulanan öğretim programlarında deprem konularına yeterli önemin verilmesi gerekmektedir.
DEPREM VE MEDYA
Medya toplumun deprem konusunda bilinçlendirilmesinde, depremin yol açtığı kayıp ve zararlarda
da kendini sorumlu hissetmelidir.
• Resmi kurumlar ve medya arasında daha önceden kurulmuş sıkı koordinasyonla, doğru ve
güvenilir bilgi akışı sağlanarak, yanlış ve abartılı
bilgi akışı önlenmeli, böylece toplumun aldığı bilginin doğruluğuna güveni sağlanmalıdır
• Deprem konusunda, eğitsel, psikolojik ve bilimsel olarak konunun uzmanlarınca hazırlanmış
materyalin, topluma aktarılmasında yayın organlarının kullanılması ve bunun gelişigüzel değil, bir
plan dahilinde ve süreklilik arz edecek şekilde
yapılması gerekmektedir.
• Bilgiye en hızlı ulaşacak ve medyaya sürekli
olarak ilk elden bilgi aktaracak yetkili bir birim
oluşturulmalıdır. Bu birim yetkin ve tarafsız kişilerden oluşmalıdır.
ÖRGÜN VE YAYGIN EĞİTİM
Doğal afetlerin etkisini azaltmak, kayıpları en aza
indirmek toplumun her ferdinin ve her kesimin
bilinçli ve etkin katılımı ile olacaktır. Deprem konusunda halkın bilinçlendirilmesi, eğitimin tüm öğelerinin seferber edilmesiyle mümkündür.
Afet Eğitimi;
• Örgün Eğitim Sistemi
• Yaygın Eğitim Sistemi
• Hizmet İçi Eğitim
• Meslek İçi Eğitim
• Halk Eğitimi
Örgün Eğitim Sistemi İçinde Afet Eğitimi
• Okul Öncesi Afet Eğitimi
• İlk Öğretim
• Orta Öğretim
Yaygın Eğitim Sistemi İçinde Afet Eğitimi
Halk eğitiminin nasıl ve nerede yapılacağı, hangi
metot ve yolla kimin tarafından verileceği, ilgili
kurum ve kuruluşlarca kararlaştırılıp plan ve programlar hazırlanmalıdır. Bu kuruluşlar;
• Milli Eğitim Bakanlığı,
• Görsel ve yazılı kitle iletişim kuruluşları,
• Sivil toplum örgütleridir.
Kalfalık, Ustalık ve Taşeronluk Temiz Belgesi
• İşverenlerce yaptırılan iş tarif edilerek yapılan
anlaşmalara uygun olarak işin fen ve sanat kurallarına, ahlaki değerlere uygun olarak tamamlandığı ve çalışmalar sırasında verilen işi zamanında
tamamlandığını belirten belgedir.


TMH - TÜRKYYE MÜHENDYSLYK HABERLERY SAYI 433 - 2004/539                                     Sayfa Başı

Depremden ve Depremden  Korunma Yolları

KİŞİSEL VE AİLE HAZIRLIKLARI
BİNA GÜVENLİĞİ VE EV HAZIRLIĞI
TOPLUM HAZIRLIĞI
DEPREM SONRASINDA YAPACAKLARINIZ
ÇOCUKLARIN BİR DEPREM FELAKETİYLE BAŞA ÇIKMALARINA NASIL YARDIM EDEBİLİRSİNİZ ?
DOĞAL AFET SONRASI ORTAYA ÇIKABİLECEK PSİKOLOJİK SORUNLAR
DEPREMİN PSİKOLOJİK ETKİLERİ İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR ?

KİŞİSEL VE AİLE HAZIRLIKLARI
Aileniz için bir deprem anında nasıl hareket edeceğinizi düşünün ve kendinize göre planlama yapın. Bu amaçla; Evinizin her odasındaki güvenilir yerleri belirleyin.
Evin tehlikeli noktalarını bilin, (pencereler, aynalar, asılı eşyalar, şömineler ve yüksek mobilya)
Pratik egzersizler yapın. Çocuklarınızla evin içerisindeki güvenilir noktalara yerleşin.
Bölgenizdeki Kızılay, Sivil Savunma veya diğer toplum kuruluşlarından ilkyardım kurallarını öğrenin.
Birbirinizden ayrı olmanız halinde ailenizin nerede buluşacağını belirleyin; Bu yerler herkesin bildiği yakın çevreden olsun. Örneğin; Komşunun veya size yakın oturan akrabaların evi, mahallenizdeki okul ve camilerin avluları ile parklar.... gibi.
Belirlemiş olduğunuz bu yerlerde buluşmanız mümkün olmayabilir çünkü bu yerler de depremden zarar görmüş olabilirler. Bu sebeple oturduğunuz şehirden en az 100 km. uzakta yaşayan bir akrabanızı haberleşme aracı olarak seçin.
Yukarıdaki bilgileri içeren kartlardan hazırlayın. "AİLEYLE TEKRAR BİR ARAYA GELME" kısmındaki boşlukları doldurun ve tüm aile bireyleri için çoğaltın. Evde herkese cüzdanlarında, çantalarında veya ceplerinde taşımaları için verin. Bu isim ve telefon numaralarını daima yanınızda taşıyın. Tüm aile üyelerinin, depremden sonra en kısa sürede, önceden belirlemiş olduğunuz bu kişiye haber vermelerini söyleyin. Ve sizde aynı şekilde bu kişiye nerede ve nasıl olduğunuzu söyleyin. Eğer tüm aile üyeleri seçmiş olduğunuz kişiye haber verebilirse, birkaç gün bir araya gelemezseniz dahi, birbirinizin nerede ve nasıl olduğundan haberdar olabilirsiniz. Birbirinizden haberdar olabilmek kaygı ve stresinizi oldukça azaltacaktır.
Aracı kişiler dışında ihtiyacınız olabileceğini düşünerek bazı önemli telefon numaralarını saklamanızda fayda vardır. Bu telefon numaralarını ACİL TELEFON NUMARALARI çizelgesine kaydediniz.
Bir deprem sırasında aileniz için yaşamsal önem taşıyan belgeleri kaybetmemek için önlem almak gerekir. Senetler, vasiyet, vergi kayıtları, doğum belgeleri, nüfus kağıtları ve diğer yaşamsal önem taşıyan belgeleri ateşten etkilenmeyecek bir yerde saklayın. Bu belgeleri emanet kasada saklayabilirsiniz, yada su geçirmeyen bir poşetle afet çantasına koyabilirsiniz.
Bu belgelerin arasına bir de ÖNEMLİ AİLEVİ BİLGİLER çizelgelerini doldurarak saklarsanız yararlı olacaktır.
Aile bireyleri için; bilek veya boyunda taşınabilen madeni künyeler (Adı, soyadı, doğum yeri, doğum tarihi, dini ve kan grubu) hazırlayın.
Aileniz için taşınabilir bir ilkyardım çantası hazırlayın ve ulaşılabilir bir yerde hazır bekletin
                                                                                                                              Sayfa Başı

BİNA GÜVENLİĞİ VE EV HAZIRLIĞI
Evlerinizi yetkililerin size verdiği kurallar doğrultusunda inşa edin. İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki alanlara evlerinizi inşa etmeyin. Evlerinizi deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılıp yapılmadığını araştırın.
Evlerinize izinsiz kat inşa etmeyin ve balkon eklemeleri yapmayın veya yaptırmayın. Bu ilave kat bir deprem sırasında evinizin tamamen yıkılmasına sebep olabilecektir.
Oturduğunuz binanın güvenliğinden emin değilseniz ve bilgi almak isterseniz şehrinizdeki Mühendisler ve Mimarlar odasından bu konuda yardım ve bilgi alabilirsiniz.
Hatların zarar görmemesi halinde, gaz, su ve elektriğin nasıl kapatılacağını öğrenin.
Evinizdeki bütün odaların en güvenli yerlerini önceden belirleyin. Bu yerler arasında: İki duvarın birleştiği köşe, sağlam bir masanın altı veya yanı, kaloriferlerin veya buzdolaplarının yanı, çekyat veya kanepelerin yanı olabilir. Deprem anında panik yaşayabilir ve doğru düşünemeyebilirsiniz. Böyle bir durumda önceden nerelere saklanabileceğiniz belirlemeniz, bunu ailedeki herkese öğretmeniz ve zaman zaman denemeniz faydalı olacaktır. Ayrıca her odanın en güvenli kısımlarını EK-E’deki DEPREM GÜVENLİK PLANI formatında boş bırakılan yerleri not edip keserek herkesin görebileceği yere yapıştırın.
Evinizde hasar görebilecek ve/veya verebilecek eşyaları planın uygun yerine not edin.
Acil durumlar için yiyecek, su, ilaç, ilkyardım çantası, alet ve giyecek bulundurun.
Büyük bir deprem eşyalarınıza önemli zarar verebilir. Aslında, deprem zararlarının üçte birinin bina ile ilgili olmayıp, içindeki eşyalardan ve aletlerden kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Bu mobilyalar, ev aletleri ve diğer eşyaları kapsar.
     a   Ağır Eşyaları ve Su Tanklarını Sabitleme ;
Kitaplık, vitrin ve raflı üniteler gibi yüksek, bir yere bağlı bulunmayan eşyaları “L” dirsekler, köşe dirsekleri yada alüminyum kornişler kullanarak duvar çivileriyle duvara veya döşemeye sabitleyin.
İçindeki eşyaların kayıp düşmesini önlemek için dolap kapaklarına tahta yada metalden bir sürgü takın. Bu özellikle, pek çok cam eşyanın bulunduğu durumlarda son derece önemlidir.
Ağır ve/veya eşyaları alt raflara yerleştirin.
Su kazanını altından ve üstünden sağlam bir zincir veya bantla sarın. Bu bantları duvardaki çivilere sıkıca bağlayın. Yakıt borusu biraz esnek kalsın.
    b    Eşyaları Raf Üstlerine Sabitleme ;
Televizyon, müzik seki, bilgisayar ve mikrodalga fırın gibi raf üzerindeki eşyaları depremlere eşlik eden ileri geri hareketlere karşı korunmak için sabitleyin. Bu eşyaları ve hatta vazo gibi kırılabilecek diğer hassa eşyaları da çift taraflı bantlarla kullanarak bulundukları mobilyanın üzerine yapıştırıp sabitleyebilirsiniz.
      c    Ayna ve Tabloları Sabitleme ;
Depremler duvardaki ağır tabloları ve aynaları aşağıya indirir. Eğer bunlar üzerinize düşerse ciddi şekilde yaralanabilirsiniz. Bu nedenle, ağır çerçevesi olan tüm tabloları ve aynaları yataklardan, koltuklardan ve sandalyelerden uzak bir yere koyun.
Bu tür eşyaları alt ve üst kısımlarına vidalar yerleştirerek yada bunları bir telle bağlayarak sabitleyebilirsiniz.
Çift tarafı yapışkan bantlar tabloları, aynaları, duvar saatleri ve benzeri eşyaları duvara sabitlemek için de kullanabilirsiniz.
     d    Asılı Duran Eşyaları Sabitleme ;
Asılı duran tüm eşyaların yerini dikkatlice kontrol edin. Bunların, bir deprem sırasındaki şiddetli sarsıntıda pencerelere çarpacak kadar yakın olup olmadığına kara verin. Eğer bu kadar yakınlarsa, onların yerini değiştirin.
Evinizde tavandan asılı olan avize ve saksılar varsa onların sarsıntı sırasında yere düşmeyeceğinden emin olun. Eğer bu avize ve saksılar tavanda ucu açık bir kancaya asılılarsa saksı kancadan kurtulup düşebilir. Bunu engellemek için saksının asılı durduğu kancanın diğer ucunun da tavana girmesini sağlayın yada kancanın ucu kalmayacak şekilde tel bağlayın.
      e    Mutfak ve Banyo Dolaplarını Sabitleme ;
Mutfak ve banyo dolap kapakları yer hareketi ile birlikte genellikle kendiliğinden açılır ve içindekilerin hepsi yere düşer. Sürgü takmak dolapların içindekileri yerinde tutmaya yardım eder.
Acil durumlar için yiyecek, su, ilaç, ilkyardım çantası, alet ve giyecek bulundurun.
Aileniz için bir deprem anında nasıl hareket edeceğinizi düşünün ve kendinize göre planlama yapın. Bu amaçla; Evinizin her odasındaki güvenilir yerleri belirleyin.
Evin tehlikeli noktalarını bilin, (pencereler, aynalar, asılı eşyalar, şömineler ve yüksek mobilya)
Pratik egzersizler yapın. Çocuklarınızla evin içerisindeki güvenilir noktalara yerleşin.
Bölgenizdeki Kızılay, Sivil Savunma veya diğer toplum kuruluşlarından ilkyardım kurallarını öğrenin.
Birbirinizden ayrı olmanız halinde ailenizin nerede buluşacağını belirleyin; Bu yerler herkesin bildiği yakın çevreden olsun. Örneğin; Komşunun veya size yakın oturan akrabaların evi, mahallenizdeki okul ve camilerin avluları ile parklar.... gibi.
Belirlemiş olduğunuz bu yerlerde buluşmanız mümkün olmayabilir çünkü bu yerler de depremden zarar görmüş olabilirler. Bu sebeple oturduğunuz şehirden en az 100 km. uzakta yaşayan bir akrabanızı haberleşme aracı olarak seçin.
Yukarıdaki bilgileri içeren  kartlardan hazırlayın. "AİLEYLE TEKRAR BİR ARAYA GELME" kısmındaki boşlukları doldurun ve tüm aile bireyleri için çoğaltın. Evde herkese cüzdanlarında, çantalarında veya ceplerinde taşımaları için verin. Bu isim ve telefon numaralarını daima yanınızda taşıyın. Tüm aile üyelerinin, depremden sonra en kısa sürede, önceden belirlemiş olduğunuz bu kişiye haber vermelerini söyleyin. Ve sizde aynı şekilde bu kişiye nerede ve nasıl olduğunuzu söyleyin. Eğer tüm aile üyeleri seçmiş olduğunuz kişiye haber verebilirse, birkaç gün bir araya gelemezseniz dahi, birbirinizin nerede ve nasıl olduğundan haberdar olabilirsiniz. Birbirinizden haberdar olabilmek kaygı ve stresinizi oldukça azaltacaktır.
Aracı kişiler dışında ihtiyacınız olabileceğini düşünerek bazı önemli telefon numaralarını saklamanızda fayda vardır. Bu telefon numaralarını  ACİL TELEFON NUMARALARI çizelgesine kaydediniz.
Bir deprem sırasında aileniz için yaşamsal önem taşıyan belgeleri kaybetmemek için önlem almak gerekir. Senetler, vasiyet, vergi kayıtları, doğum belgeleri, nüfus kağıtları ve diğer yaşamsal önem taşıyan belgeleri ateşten etkilenmeyecek bir yerde saklayın. Bu belgeleri emanet kasada saklayabilirsiniz, yada su geçirmeyen bir poşetle afet çantasına koyabilirsiniz.
Bu belgelerin arasına bir de ÖNEMLİ AİLEVİ BİLGİLER çizelgelerini doldurarak saklarsanız yararlı olacaktır.
Aile bireyleri için; bilek veya boyunda taşınabilen madeni künyeler (Adı, soyadı, doğum yeri, doğum tarihi, dini ve kan grubu) hazırlayın.
Aileniz için taşınabilir bir ilkyardım çantası hazırlayın ve ulaşılabilir bir yerde hazır bekletin
Sayfa Başı

TOPLUM HAZIRLIĞI
 
Bölgenizde bulunan Sivil Savunma ve diğer toplum kuruluşları tarafından düzenlenecek depreme hazırlık seminer, konferans, kurs gibi eğitim faaliyetlerine, ilkyardım, yangın söndürme, zarar değerlendirme ile arama ve kurtarma eğitimlerine katılın.
Araç, teçhizat, materyal listeleri ve paylaşılabilecek özel beceri ve kaynaklara sahip olan bölge sakinlerinin yer aldığı listeler hazırlayın ve yakın komşular arasında kendi kendine yardım ağları geliştirin.
Özel ihtiyaçları olan veya özel yardıma gereksinimleri olacak olan komşularınızı belirleyin.
Depremden sonra can kaybı olmadığını anlamak için beyaz bir bez (çarşaf) asılması için komşularla anlaşın ve arama kurtarma çalışmalarının beyaz işaret bezi asılı olmayan yerlerden başlamasını sağlayın.

HALK TARAFINDAN HAZIRLANACAK İLKYARDIM ÇANTASI
Acil durum sonrasında ilkyardım çantaları önemlidir. Ayrıca günlük yaşamdaki yaralanmalar için de çok kullanışlı olabilir. Evde ve arabanızda bulunması gereken ilkyardım çantasının yararlı olabilmesi için ulaşılabilir bir yerde ve hazır olması gerekir. Yılda iki kez tüm ilkyardım malzemelerinizi kontrol ederek değiştiriniz.
Bir ilkyardım çantasında bulunması gerekenler ;
(a) İLAÇLAR
Oksijenli su ve Tentürdiyot
Antibiyotik merhem
Aspirin veya ağrı kesiciler
İshal ilacı
Göz damlası
Soğuk algınlığı/öksürük ilacı
Haşere ilacı
Kulak ve burun damlası
Deri için dezenfektan (mikrop öldürücü) ilaç (püskürtme)
Reçete ile satılan ilaçlardan yedek (Aile fertlerinin kullanmak zorunda olduğu)
Kullananlar için yedek numaralı gözlük
Vitamin
Bir kalıp sabun
Hijyenik kadın bağı
(b) TIBBİ MALZEMELER
Yara bandı
Kauçuktan yapılmış ameliyat eldiveni
Ameliyat maskesi
Tekli sargı
Kelebek sargı
Gazlı bez
İlaç sürmeye veya yara temizlemeye yarayan pamuk parçaları
Yapışkan bant
Sterilize sargı bezi
Kırıklar için malzeme
Eşyaları dezenfekte etmek için %10 çamaşır suyu içeren şişe (püskürtmeli)
Termometre
İlkyardım el kitabı
(c) YİYECEKLER
Kurutulmuş besinler, Konserve et/balık, Konserve sebzeler, Meyve suları, Hazır çorbalar, Şeker, Tatlı-tuzlu bisküviler, Kuru üzüm-incir, Kuruyemişler saklamak için uygundur. Bu besinler her zaman evinizin karanlık, rutubetsiz bir köşesinde saklanabilir.
Pişirilmesine gerek olmayan hazır besinler tercih edilmelidir.
Depolanan besinler her an kullanılma hazır, taze olmalıdır.
Depolanan besinler sağlam bir kutuda evdeki gaz, gibi zehirli olabilecek maddelerden uzak, farelerin veya böceklerin erişemeyecekleri yerlerde saklanmalıdır.
Yiyeceklerin yanında evde her zaman fazladan bir iki paket peçete, kağıt bardak-tabak ve plastik çatal, kaşık, şişe/konserve açacağı bulundurmakta da fayda vardır.
Evde her zaman haftalık ihtiyacımızdan fazla su bulundurmaya çalışın. Deprem sonrası temiz su ihtiyacımızın bir süre karşılamak için kullanabilirsiniz.

5. HALK TARAFINDAN HAZIRLANACAK MALZEME VE TEÇHİZAT ÇANTASI
Deprem için malzeme hazırlarken, bu malzemelere deprem evinizi alt üst ettikten sonra ulaşmanız gerektiğini unutmayın. Söz konusu malzemeleri koymak için düşen eşyalar altında kalma şansı az olan, kolay bulunur bir yer seçin. Yeriniz darsa, büyük bir çöp bidonu mükemmel bir saklama yeri olabilir. Apartmanda yaşıyorsanız, malzemeleri sakladığınız kabı güzel bir masa örtüsüyle kapatabilirsiniz. Deprem malzeme ve teçhizat çantasında bulunması gerekenler :
İş eldiveni
Balta/tokmak
Kürek (yassı başlı ve sivri uçlu)
Süpürge
Çekiç ve çivi
Tornavida
Kriko
Plastik kaplama rulosu
İp bobini
Tel bobin
Çadır (aile)
Katranlı muşamba, bez (PVC veya çadır bezi, en ,az 2 mt. Olacak)
Uyku tulumu, battaniye
Tülbent bezi (sudaki pislikleri süzmek için)
Bir miktar para
Kurutulmuş yiyecek
Su
Giysi
Yürüyüş ayakkabısı ve çorap, bölgenin yol haritası
Yangın söndürme aleti
Düdük
Pusula
Su geçirmeyen bir kapta, el feneri ve piller veya kimyasal ışık çubuğu, kibrit, küçük radyo (taşınabilir pilli)
Eğlence paketi-aile resimleri, not defterleri, kitap gibi malzemeler.
 SIHHİ MALZEMELER
Plastik torba-çöp bidonuna uygun dayanıklı torba ile daha küçük boyutlarda fermuarlı torba.
Toz halinde klor kireci (oksitleyici ve aşındırıcı olduğu için uygun bir şekilde saklanmalıdır)
Tuvalet kağıdı
Susuz temizlik için hazır, nemli temizlik peçeteleri
Tuvalet malzemeleri-havlu-şampuan-diş fırçası ve macunu,deodorant
Böcek, sinek, sivrisinek ve karınca için ilaç  

Çift tarafı yapışkan bantlar tabloları, aynaları, duvar saatleri ve benzeri eşyaları duvara sabitlemek için de kullanabilirsiniz.
Sayfa Başı


DEPREM SONRASINDA YAPACAKLARINIZ
 
     Paniğe kapılmamaya çalışın. Bir iki dakika durarak sakinleşmeye çalışın.
Yakın çevrenizde tehlikeli bir durum olup olmadığını kontrol edin. Kırılmış camlar, ortalığa dökülmüş kimyasal bir madde, yerinden oynadığı için düşme tehlikesi olan eşyalar olup olmadığına bakın.
Ayaklarınızı, ellerinizi ve kafanızı koruyun. Sağlam, sert ayakkabılar, deri eldiven ve varsa sert bir kask giyin. Yüzünüze toz için bir maske veya maske yerine geçebilecek bir şeyle ağzınızı ve burnunuzu kapatın.
Eğer karanlıktaysanız fener kullanın. Bir gaz sızıntısı olmadığından emin olana kadar kibrit kullanmayın ve ışıkları yakmayın.
Çevrenizdekilerin yaralanıp yaralanmadığını kontrol edin. İhtiyacı olanlara yardım etmeye çalışın. Kesinlikle gerekmiyorsa ağır yaralı olanları hareket ettirmeyin.
      Yangın kontrolü yapın. Küçük çaplı yangınları söndürmeye çalışabilirsiniz. Bunun için;
Isıyı soğutarak yok etmeye çalışın. (Su veya yangın söndürücü ile)
Ateşin havayla temasını kesebilirsiniz.
Yangına sebep olan yakıtı kesin.
Yangın söndürücüleri alevlerin üst kısmına değil, her zaman ateşin alt kısmına doğru tutun.
Büyük çaplı yangınları söndürmeye çalışmayın. Derhal uzaklaşın.
 Şayet yangının sebebi bir yağ ise ASLA su kullanmayın. Bu yangınları yangın söndürücülerle yada üstüne bir şeyler kapatarak söndürebilirsiniz.
Tüpleri, elektriği, suyu ve varsa doğalgazı kontrol edin. Gerekliyse hepsine ana vanadan kapatın. Evdeki tüm aletleri kapatıp fişten çekmeyi unutmayın.
Yerlere düşmüş tellerden kesinlikle uzak durun ve bunlara temas eden eşyalara dokunmayın.
Şayet piknik tüpü gibi bir aleti kullanacaksanız bunu açık bir alanda yapın. Gaz sızıntısı ihtimali olan yerlerde tüp kullanmak yangına sebep olabilir.
Ayrıntıları dinlemek için pilli bir radyo kullanın.
Evinizi terk ederken kimlik ve kıymetli eşyalarınızı, kalın giyecek ve battaniye gibi koruyucu eşyaların bulunduğu çantaları yanınıza alın.
Ailenize, sevdiklerinize ulaşmak için arabaya atlayıp yollara çıkmayın, trafiğin tıkanması ambulans, itfaiye ve yardım arabalarının zamanında ihtiyacı olanlara ulaşmasını engelleyecektir.
Çok acil durumlar dışında telefonu kullanmayın.
Sadece uzmanların ve resmi kaynakların açıklama ve uyarılarına uyun. Kulaktan kulağa yayılan söylentilere itibar etmeyin. Çünkü bu gibi durumlarda hırsızlar, yağmacılar gibi kötü niyetli insanlar evler boşalsın diye yanlış deprem alarmı verebilirler.
Deprem sonrası çadırlarınızı yetkililerin gösterdikleri yerlere kurun. Çadırlar açık alanlara kurulmalı ve geçiş yollarını kapamamalıdır. Çadırları evinizin yakınına kurmakta ısrarcı davranmayın.
Size yardıma gelen görevlileri gerçekten gereksinim duymadıkça meşgul etmeyin. Sizler gibi herkes panik halinde ve zor durumda olabilir. Görevlileri gereksiz yere meşgul etmenin yardım hizmetlerinin aksamasına sebep olacaktır.
Depremden sonra kendinizi ve ailenizin güvenliğinden emin olduktan sonra çevrenize de yardımcı olmak elinizde.  Büyük depremlerin ardından kurtarma çalışmaları için mümkün olduğunca fazla insana gerensinim duyulacaktır. Eğer sağlığınız yerinde ise sizde bu çalışmalara katkıda bulunabilirsiniz. Ancak bu konuda yeterli ve bilgili değilseniz yardımlarınız tehlike yaratabilir. Böyle bir durumda görevlileri meşgul ederek engellememek yapabileceğiniz en büyük yardımdır.
 Unutmayın; Kendi hayatınızı tehlikeye atarak kahraman olmaya çalışmayın, fiziksel kapasitenizin üzerinde bir şeye kalkışırsanız ölebilirsiniz ya da size yardıma gelmeye çalışanların hayatlarını tehlikeye sokabilirsiniz. Bazen yardım için beklemek sabır ve cesaret gerektirir

Sayfa Başı


ÇOCUKLARIN BİR DEPREM FELAKETİYLE BAŞA ÇIKMALARINA NASIL YARDIM EDEBİLİRSİNİZ ?
 
Bir deprem felaketinin ardından, bazı çocuklarda aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:

Depremin tekrarlanacağından, yada depremi hatırlatacak bazı işaretlerden (oturduğu koltuğun, yatağın sallanması, uyku sırasındaki gürültü v.b.) aşırı korkma,
Çok kolay ve sık biçimde sinirlenme, ağlama ve sızlama,
Saldırganlık, yaramazlık yapma, kendini bir işe verememe,
Okulda ve evde daha önce hiç yapmadığı davranışları yapma,
Daha fazla hareketli olma, yerinde duramama, dikkatini belli bir konuya yoğunlaştırmada güçlük çekme,
Felakete ilişkin sürekli korkular yaşama (örneğin, anne ve babadan artık tamamen ayrılmak zorunda kalacağından korkma)
Yalnız başına yatmaktan korkma, anne-babası yada bir başka büyükle yatmak isteme, uykuda kabuslar görme ve çığlık atma, yatak ıslatma,
Yalnız kalmaktan, yanındakilerin uzaklaşmasından korkma, anne ve babanın peşinde dolanma, okula yada kreşe gitmekten korkma, tuvalette yalnız bırakılmaktan korkma,
Daha küçük yaşlarda davrandıkları gibi davranma, parmak emme, altını ıslatma, biberondan beslenmeyi isteme, sürekli kucakta tutulmayı isteme,
 Doktor tarafından sebebi bulunamayan mide bulantısı, karın ağrıları, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, beslenme ve uyku düzensizlikleri gibi şikayetleri gösterme,
Sessizleşip içine kapanma, yaşadıkları üzerinde konuşmaktan kaçınma,
Sürekli bu konu üzerinde konuşmayı isteme (özellikle daha büyük çocuklar) yada oyunlarında ve masallarında deprem felaketine ilişkin konuları işleme,
Bu deprem felaketinin, kendisinin daha önceden yapmış olduğu bir “kabahat” yüzünden olduğunu düşünüp, suçluluk duyma,
Bazı çocuklarda, yaşadıkları sıkıntıya ilişkin olarak dıştan fark edilecek herhangi bir belirti gözlenmeyebilir. Bazılarında ise bu sıkıntılarının ilk işaretleri, haftaları yada aylar sonra ortaya çıkabilir.
       Çocuklarına bu konuda yardım etmek için, anne-babaları yada yakınlarındaki büyükleri neler yapabilirler ?

 Çocukları, olaylarla ilgili olarak bilgilendirmenin büyük yararı vardır; onlara duygusal açıdan destek vermek, aile ve akrabaların felaket sonrası yaraları sarma çalışmalarında rol almalarını sağlamak, aile ve akrabaların bir arada oldukları duygusunu yaşamalarına da katkıda bulunur. Bu zorlukları birlikte aşabilmek, deprem felaketinden çok sonraları bile sürebilecek ve aile bireylerini güçlendirecek bir “birlik beraberlik” duygusu yaşatacaktır.
 Çocuklarınızı rahatlatmak ve onlara güven vermek için zaman ayırın. Bir felaketle başa çıkmaya çalışırken, yetişkin bir insanın dikkati kolayca başka konulara kayabilir. Deprem sırasında yada sonrasındaki acil durumlar içindeyken çocuğunuzu rahatlatmak için vakit ayıramayacağınızı düşünebilirsiniz. Ama bir dakikalık bile olsa, içten, şefkat dolu bir sarılma, sürekli onun yanında olduğunuza dair güven verici, sıcak bir iki söz, çocuklarınızın kendilerini güvende hissedebilmeleri için yeterli olacaktır.
 Durumla ilgili olarak bir şey saklamadan, onun anlayabileceği düzeyde basit sözcüklerle, dürüst olarak bilgi verin. Ailenize neler olduğunu çocuklarınıza açıklayın. Onların anlayacağı basit sözcükler kullanın. Dürüst olun. Örneğin okul öncesi bir çocuk için, “Ayşe deprem oldu ve evimiz yıkıldı. Bir süre onun içinde oturmayacağız. Teyzenlere gideceğiz” gibi bir açıklama yeterli olabilir. Yaşadığınız bu ciddi durumu, olduğundan daha hafif bir şekilde aktarmaya çalışmayın. Ancak varolanı da abartmayın, çocuğu doğrudan ilgilendirecek, hayatını doğrudan etkileyecek konular üzerinde bilgilendirin.
Çocuğun başına gelen felaketi anlamasına yardımcı olun. Çocuklar anlamadıkları şeylerden korkarlar. Çocuğa depremin ne olduğunu, nasıl olduğunu, nasıl çok ender olarak ortaya çıkan, ama doğanın ayrılmaz bir parçası olduğunu anlatın. Çocuklar, bu felaketin kendi yaptıkları herhangi bir “kabahat”la ilişkili olmadığını, kendi suçlarının olmadığını mutlaka anlamlı, söz konusu bu felaketin kendilerine verilen bir “ceza” olmadığını çok iyi öğrenmelidir.
Çocuğa ailesinin, aile sisteminin (akrabalar, yakınlar) yada yakın çevrenin korunması içinde olduğu konusunda güvence verin. Onlara şu tür cümlelerle yaklaşabilirsiniz. “Evet canım, deprem tehlikeli bir şey. Başımızdan çok üzücü olaylar geçti. Ama bizler şimdi güvencedeyiz. Bu konu ile ilgili kişiler bize mutlaka yardım edeceklerdir.”
Olanaklar ölçüsünde, gündelik alışkanlıklarınızı sürdürmeye çalışın. Kendi olanaklarınız içinde, eğer yapabiliyorsanız, deprem öncesindeki alışkanlıklarınızı sürdürmeye, yada yeni koşullar altında gerçekleştirdiğiniz faaliyetlerinizi, olabildiğince eskilerine benzetmeye çalışarak yapmaya çalışın (yemek saatleri, çocuğunuzu yatırdığınızda masal anlatmak, öğle yemeği sonrası uykuları, v.b.). Daha büyük çocukların, kendi oyun türleri, oyun zamanları, mümkün olduğunca değiştirilmeden sürdürülmeye çalışılmalıdır. Deprem gibi bir kriz, yaşanılan yeri değiştirme durumunda kalmaya ve alışılmış gündelik faaliyetlerde kesintilere yol açtığından, kendi başına ciddi stres yaratabilir. Bu tür sarsıcı zamanlarda az da olsa bazı alışkanlıkları sürdürmeye çalışmanın, çocuklara belirli bir düzeyde kontrol duygusu yaşatabilmede katkısı olacaktır.
Bu olaylardan sonra, kendinizin de neler hissettiğini çocuklarınızla paylaşın; başınıza gelenlere nasıl olumlu bir şekilde yaklaşmaya çalıştığınızı anlatın. Örneğin şöyle bir şey söyleyebilirsiniz: “Evden ayrılmak zorunda kaldığımız için bende çok üzgünüm, ağlamamın nedeni bu. Gel bana bir sarıl. Çok iyi gelecek” Çocukların da arada sırada bir şeyler yapmasına izin verin ve onun kendisini aile sisteminin bir parçası olarak hissetmesinin, “bir arada olma” duygusunu yaşaması açısından büyük yararı vardır.
Çocuklarınızın duygularını ve yaşadığı sıkıntıyı anladığınızı ve hepsini kabul ettiğinizi belirten sözcükler kullanın. Örneğin şuna benzer bir şeyler söyleyebilirsiniz:
"Ahmetçiğim, ağlamanın hiçbir sakıncası yok. Kendini rahat bırak. Halanlarda rahat edeceğiz.” Çocuğunuza, “sakin ol; korkma; üzülme” gibi sözlerle neler hissetmesi gerektiğini söyleyin. Sadece hissettiklerini dinlemeye hazır olduğunuzu, yaşadığı duyguların hepsinin çok normal olduğunu söyleyin.
Çocuğunuzun yaşına uygun olarak, gündelik yaşantınız içinde yapıcı bir şeyler yapabilmesini sağlayacak işler verin. Çocuğunuzu, ailenin yaşadığı felaketten sonraki “yaraları sarma” faaliyetleri içine sokarsanız, onun kontrol duygusu yaşamasını ve katkıda bulunabildiğini düşünmesini sağlarsınız. Eğer yapabiliyorsa, sofrayı hazırlamasına, ekmekleri yerleştirmesine, su taşınmasına, v.b. işlere yardımcı olmasına izi verin. Onları güvenli bir şekilde meşgul etmeye çalışın. Aileye bu şekilde yardım edişinden duyduğunuz memnuniyeti belirtin. Bununla beraber, bu sorumlulukların onu, ihtiyacı olan “arkadaş oyunları”ndan çok fazla uzak tutmasına da engel olun.
 Cesaret, sabır, kararlılık, yardımlaşma, problemleri çözmeye çalışma ve başa çıkma konusunda çabalama gibi davranışlarınızla, çocuklarınıza örnek olmaya çalışın. Çocuklarınızın dikkatini, benzer felaketi yaşamış diğer ailelere ve onlara yardımcı olmaya çalışan diğer insanlara çekmeye çalışın. “Ellerinden geleni yapıyorlar Ayşeciğim. Bak dün bütün gece karşı evdekileri kurtarmaya çalıştılar. Komşularımızda aynı şekilde uğraşıyorlar.Bu işi atlatmak için hep birlikte çalışmalıyız.” Şeklinde bir şeyler söyleyebilirsiniz. Yaşadıklarınızla başa çıkmak için neler yaptığınızı ona söyleyin. “Kendimi kötü hissettiğimde birlikte yaşadığımız güzel günleri düşünüyorum ve kendime zamanla her şeyin yeniden düzeleceğini hatırlatıyorum. Benim işime yarıyor. Bir denemek ister misin ? Belki seninde işine yarar.”
 Kendinizi rahatlatmak ve sakinleştirmek için kendinize zaman ayırın. Kriz ortamından uzaklaşmak için kendinize çok kısa bir ara verin. Örneğin birkaç dakika yürüyün. Zihninizi sakinleştirmeye çalışın. Eğer siz sağlam olursanız ailenize daha çok yardım edebilirsiniz.

Sayfa Başı

DOĞAL AFET SONRASI ORTAYA ÇIKABİLECEK PSİKOLOJİK SORUNLAR
  İlk günlerde karşılaşılabilecek stres tepkileri :
       Duygusal tepkiler : Geçici şok, korku, öfke, suçluluk, utanç, çaresizlik ve umutsuzluk hisleri yada duygusal donukluk hali (hiçbir duyguyu yaşamama)
       Zihinsel tepkiler : Akıl karışıklığı, içinde bulunulan günü-saati-yeri bilememe, kararsızlık, kuruntu, dikkat azalması, dikkati bir konuya vermede güçlük, hafıza kaybı, istenmeyen anıların hatırlanması, kendini suçlama.
       Fiziksel tepkiler : Gerilim, yorgunluk, uyuma güçlüğü, bedensel ağrı ve acılar, kalp atışlarında hızlanma, bulantı, iştah artması yada azalması, ani irkilmeler, tedirginlik, cinsel istek azalması.
       Sosyal tepkiler : İş, okul, arkadaşlık ve evlilik yaşamında yada ana-baba olarak yaşanan sorunlar; huzursuzluk, güvensizlik, insanlardan uzaklaşma, kendini reddedilmiş yada terk edilmiş gibi hissetme, yakınlık duymama, aşırı yargılayıcı olma, çatışma her şeyi kontrol altında tutma isteği.
       Doğal afet yaşamış bir çok insan yukarıda özetlenen bu stres tepkileriyle karşılaşırlar ve kısa bir süre sonra bunlardan büyük ölçüde kurtulup daha da güçlenebilirler. Ancak bazılarında travma sonrası stres bozukluğu, kaygı bozuklukları ve depresyon belirtileri ortaya çıkabilir. Bu belirtiler de şöylece özetlenebilir:
Kendini bir rüyadaymış, bedeninin dışındaymış veya gerçek değilmiş gibi hissetme; bazı anıları hatırlayamama hali,
Rahatsız edici anılardan kaçınmak için alkol kullanımı gibi aşırı davranışlar,
Aşırı duygusal boşluk hissi; tam bir boşluktaymış gibi hiçbir duyguyu hissetmeme,
Aşırı uyarılmışlık hisleri; panik atakları, öfke patlamaları, aşırı huzursuzluk yoğun duygu yüklenmesi,
Aşırı kaygı; kişiyi adeta hareketsiz bırakan endişe hali, aşırı çaresizlik hissetme, saplantı düşüncelere dalma yada takıntılı ve tekrarlayıcı hareketler,
Aşırı depresyon (ruhsal çökkünlük) hali; umutsuzluk, öz saygı, istek ve yaşam amaçlarının kaybı.
Doğal afet yaşamış kişilerin bazılarında görülebilecek bu belirtilerin yoğunlaşmasına yol açabilecek bazı etkiler şunlardır.
Yaşamı tehdit eden bir tehlike veya fiziki zarar (özellikle çocuklarda),
Ölümle burun buruna gelme, bedensel yaralanma, cesetleri görme,
Aşırı yıkıcı ve saldırganlık içeren olayların içinde kalma,
Evini, değer verdiği eşyalarını, komşularını yada ait olduğu grubu kaybetme,
Yakın ilişkide olduğu insanlarla haberleşmeyi veya onların desteklerini kaybetme,
Yoğun duygusal tepkilerle karşılaşma (özellikle kurtarma ekip görevlilerinde),
Tehlike, kayıp, duygusal ve fiziksel baskıya uzun süre maruz kalma,
Aşırı yorgunluk, açlık yada uykusuzluk yaşama,
Zehirleyici maddelere (gaz gibi) maruz kalma,
      DOĞAL AFET STRESİNİN ETKİLERİNDEN KURTULMAK İÇİN ALINACAK ÖNLEMLER
       KORUN : Kendine barınabileceğin bir yer bul. Yiyecek-içecek sağla, sağlıklı bir ortam oluşturmaya çalış. Zaman zaman kendinle baş başa kalabileceğin, sessizce oturup, kısa süreli de olsa rahatlamaya ve uyumaya çalışabileceğin bir yerin olmalı.
       HAREKETE GEÇ : Öz saygını, amaçlarını umut hissini yeniden kazanmana yardımcı olmak için sana ve ailene ait özel eşyalarından kurtarabildiklerini koruma altına al.
       TEMAS KUR : Ailenle, arkadaşlarınla iletişim sağlamaya çalış; dinleyen kimi bulursan yaşadıklarını anlat; ulaşabiliyorsan uzmanlara baş vurup onlara anlat.
       EN YAKIN YARDIM KURUMLARINA BAŞVUR : Temel acil yardımlar, temizlik, sağlık ve konut gereksinimlerin için en yakın ulaşabileceğin yardım kuruluşuna başvur ve yardım iste.
Afet sonrasında yaşadığın her gün için :
Kendin ve ailen için o gün yapılacak en önemli şeyin ne olduğunu belirle.
Tüm dikkatini kendinin ve yakınlarının yaşamakta olduklarına odakla, durumu gözden geçirip yeniden değerlendir; böylece neyin önemli neyin önemsiz olduğunu kesin olarak belirleyebilirsiniz.
Yaşadıklarının senin için ne anlama geldiğini anlamaya çalış ki, yaşama tekrar sıkıca sarılabilesin ve hatta

Sayfa Başı

DEPREMİN PSİKOLOJİK ETKİLERİ İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR ?


Ulusça büyük bir felaket yaşadık; bu tür olaylardan hemen sonra insanlar tipik olarak şok tepkisi içine girerler.
İlk şoktan sonra herkes aynı tepkileri göstermez. Aşağıda belirtilenler böyle bir felaket durumuna karşı insanların gösterdikleri normal tepkilerdir;
Kendinizi eskiye kıyasla daha sinirli hissedebilirsiniz. Bazı duygularda çok fazla ve ani iniş-çıkışlar olur. Endişeli, sinirli yada karamsar olabilirsiniz.
Düşünce ve davranışlarınız olayın etkisi altındadır. Olayla ilgili anılarınızı tekrar tekrar anlatmak ihtiyacı duyarsınız.         Yaşadıklarınız gözünüzün önünden gitmez, her an tekrar deprem olacakmış gibi hisseder, korku duyabilirsiniz. Dikkatinizi yaptığınız işe vermekte ya da karar vermekte zorlanırsınız. Kafanız kolayca karışabilir. Hafızanızda problemler olabilir. Olan bitenlere inanmakta güçlük çekebilirsiniz. Uykunuz, yeme düzeniniz ve iştahınız bozulabilir. Merak etmeyin ! Ancak güçlü kalmak, yakınlarınıza ve çevrenize yardımcı olabilmek için elinizden geldiğince iyi beslenmeye ve dinlenmeye çalışın.
 Başından yıkıcı olay geçmiş diğer kişilerle sürekli olarak konuşma ihtiyacı duyabilirsiniz. Ama zaman zaman da içinize kapanıp hiç konuşmadan düşünme ihtiyacı duyabilirsiniz. Bunlar normaldir. Başka insanlarla sık sık konuşmanızın, duygularınızı paylaşmanızın size yararı olacaktır.
Yoğun stresten ötürü vücudunuzda bazı belirtiler ortaya çıkabilir; örneğin baş ağrıları, bulantı ve göğüs ağrıları olabilir ve bir tedavi gerektirebilir. Daha önce sürekli tedavi gerektiren tıbbi bir rahatsızlığınız varsa, şiddeti artabilir. Bu durumda tıbbi yardıma başvurunuz.
      Şu noktayı anlamak önemlidir;
    Aynı olaya herkes aynı tepkiyi gösteremez. Bazı insanlar hemen tepki gösterirler, bazılarının tepkisi aylar, hatta yıllar sonra, gecikmeli olarak ortaya çıkabilir. Bazılarının yaşadığı rahatsızlık verici tepkiler uzun zaman sürer, diğerleri ise çok çabuk eski hallerine döner.
Tepkiler zaman içinde de değişir. Bazıları olayın yaşandığı sırada çok enerjiktirler ve sanki bu enerji sayesinde, olayla daha kolay baş ederler, ama hemen sonra umutsuzluk ve karamsarlık yaşarlar.
      Kendinize ve ailenize nasıl yardımcı olabilirsiniz ?
    Duygusal olarak yeniden eskisi gibi sağlıklı bir duruma gelebilmeniz ve yaşamınızın kontrolünü yeniden ele geçirebilmeniz için yapabileceğiniz çeşitli şeyler vardır:
Bu dönem, kuşkusuz yaşamınızın zor bir dönemidir. Toparlanmak ve kendinize gelmek için zaman tanıyın. Kayıplarınız için yas tutmanız en doğal hakkınızdır. Duygularınızda iniş çıkışlar olması normaldir.
 Bu olayı yaşayan herkes sizin hissettiklerinizi hissetmektedir, onlarla dayanışma içinde olun, duygularınızı paylaşın.
Alkol ve uyuşturucu ilaçlardan uzak durun.
Kendinizi oyalayın. Bu oyalama çabaları, başkalarına yardımcı olmak, şu anda olabildiğince hayatınızı düzene koymaya çalışmak yada çocuklarınızla daha yakından ilgilenmek biçiminde olabilir.
Duygusal olarak yakın gelecekte neler yapabileceğinizi öğrenmeye çalışın, bilgi edinin veya sağlık kuruluşlarının deprem için oluşturulmuş özel birimlere başvurun.
      Çocuklar için neler yapmalı ?
    Bir depremden sonra yaşanan korku ve kaygı, özellikle çocuklar için çok zorlayıcıdır. Bazı çocuklar, daha küçük yaşlarda yaptıkları gibi, parmak emme, altını ıslatma gibi davranışlara geri dönebilirler. Kabuslar görebilir, yalnız yatmaktan korkabilirler. Okul başarıları etkilenebilir. Ayrıca daha sık öfkelenebilir yada içlerine kapanıp, yalnız kalmak isteyebilirler.
 Bu çocuklar için yapılabilecek bazı şeyler aşağıda sıralanmaktadır:
Onlarla daha fazla zaman geçirin. Olaydan hemen sonraki günlerde çocuğunuz sizden ayrılmak istemeyebilir. Sık sık elinizi tutmak, kucağınıza oturmak, boynunuza sarılmak isteyebilir. Her fırsatta kendisiyle ilgilenmenizi bekleyebilir. Bunlara göz yumun, anlayışlı davranın Onlara dokunun, sarılın. Bu tür fiziksel temas çocuklar için çok yararlıdır.
Gerginliklerini azaltmak için onlara oyun imkanları tanıyın. Resmi kurumların açtığı çocuk merkezlerine gönderin. Buradaki oyun ve resim yapma faaliyetlerine katılmaya teşvik edin. Küçük çocuklar resim yaparak olayla ilgili gerginliklerinden kurtulabilir. Yaşadıklarını resme dökmeleri onlar için yararlıdır.
Dokuz yaşından daha büyük çocuklarınızın sizinle ayrıntılı konuşmalarına izin verin, duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri için onları destekleyin, yüreklendirin. Bu sayede felaketle ilgili olarak kafalarındaki sorulara cevaplar bulabilirler ve korkuları azalır. Sordukları soruları onların anlayabileceği biçimde cevaplamaya çalışın. Sık sık onları sevdiğinizi, korkularını ve kaygılarını anladığınızı gösterin. Yemek yemek, oynamak, uyumak gibi faaliyetleri mümkün olduğunca belli saatlerde yapmalarını sağlamaya çalışın. Bu sayede çocuklarınıza hayatın normal normale dönmekte olduğu duygusunu verebilirsiniz.
      Unutmayın ! Yalnız Değilsiniz : Daha sonraki haftalarda ve aylarda da psikolojik sorunlarınız için size yardım edecek profesyonel insanlar ve kurumlar mevcuttur. Depremden sonra çok normal olan gerginlik ve stres haliniz çok uzun süre devam ederse mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurunuz   KAYNAK:İSTANBUL VALİLİĞİ

Paylaş :
 

Yorum Gönder

 
Copyright © 2011 bilgi deponuz